Cumhurbaşkanı Erdoğan, onarımı 12 yılda tamamlanan Aydos Kalesi’nin açılışını yaptı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sultanbeyli’de restorasyonu tamamlanan Aydos Kalesi ve Sultan Korusu’nun açılış töreninde konuştu.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar:
Bugün ilginç bir toplantı yapıyoruz. Bugün ilçemizi iki yakada da büyük işlere kavuşturuyoruz. Aydos Kalesi, 11. yüzyıla kadar uzanan tarihi ve fetih hikayesiyle milletimizin gönlünde ayrı bir yere sahiptir. Kalede 13 yıldır sürdürülen çalışmalarla adeta iğne ile kuyu kazılır gibi bir çalışma ortaya çıktı. Aydos Kalesi ve Sultan Korusu’nun şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Geçmişten bugüne kurdukları sağlam köprü ile büyüyen Sultanbeyli’ye bu eserleri kazandıran ekibi tebrik ediyorum. İstanbul asla ihmal edilmeyen bir şehirdir.
“CHP ÇÖP, ÇUKUR, ÇAMUR DEMEKTİR”
Bu şehri hak ettiği yatırımlara kavuşturmak için gece gündüz çalıştık. İstanbul’un her meselesini dört elle kucakladık. İstanbul’u yeniden ayağa kaldırdık. Biz gelmeden önce İstanbul’da ne vardı? Çöp, çukur, çamur vardı CHP’nin anlamı bu. 14 Mayıs’ta Kemal Bey’e ders vermeye hazır mısınız? Sana inanıyorum. İstanbul Boğazı’nın iki yakasına, Marmaray’a ve denizin altından geçtiğimiz Avrasya Tüneli’ne yaptığımız dev yatırımlarla bu ülkede hüzünlü bir tarihin içindeyiz. Fatih karadan kadırga sürdü, biz onun torunları olarak deniz altından raylı sistemi işlettik. Kemal Bey böyle bir işiniz var mı? İstanbul susuz muydu? 110 kilometreden İstanbul’a su getirmedik mi? Bu bölgeler susuz değil miydi? Sakarya’dan birini getirmedik mi? Söz değil eser ürettik. Kentin ihtiyacını karşılayacak tesisleri yüzlerce kilometre öteden buraya taşıdık. Şimdi nereden geldiğimizi bir düşünün. Belediye başkanlarımızın mücadelelerinin yakın tanıklarıyız.
BABACAN’IN SÖZLERİNE TEPKİ
Batı ne derdi? vay vay vay. Avrupa’nın ‘Aferin’ demesine ihtiyaçları var. Bizim ise milletimin ‘Aferin’ demesine ihtiyacımız var.
Ülkemizin 14 Mayıs’ta gireceği seçimlerde küresel güçleri arkasına alarak yeniden tek parti dönemini başlatmak isteyenlere meydan okuyoruz. Yaklaşan seçimlerde ‘Söz yeter, karar milletindir’ diyerek karşınıza çıkıyoruz. Türk Yüzyılını birlikte inşa edelim diyerek desteğinizi rica ediyoruz. Hanımlar hazır mısınız? Durmayın, çok çalışacağız.
“BAY KEMAL DİYECEĞİZ”
Kurdukları masanın altından birbirini tekmelemekten başka bir şey yapmayanlara çalışma ve hizmet siyasetini bir kez daha göstermenizi istiyorum. Kemal Bey unvanını yükselttik, inanıyorum ki 14 Mayıs’ta Kemal Bey olarak değiştireceksiniz. Unutmayın kardeşlerim 14 Mayıs’ta CHP genel başkanına sadece veda etmeyeceğiz, tek parti zihniyetini sandığa gömeceğiz.
Sultanbeyli’nin bugüne kadar olduğu gibi 14 Mayıs’ta da tüm gücüyle yanımızda olmasını bekliyoruz. Buradan, ülkemizin her bir vatandaşını geçmişten günümüze ülkemizin hesabını yapmaya ve doğruyu doğruya söylemeye davet ediyorum.
“M. KEMAL, SİZ YAPTINIZ?”
Ülkemize eser getirmekten, mazlumlara ve mağdurlara sahip çıkmaktan başka niyetimizi gören var mı? Utanmadan burada adalet yok diyorlar. Ey Kemal Bey, bugüne kadar ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine yükselttiniz mi? Bütün bu altyapıyı kim inşa ediyor? Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden Osman Gazi Köprüsü’ne kadar bunca köprüyü kim yaptı? Kemal Bey sen mi yaptın? Yoksa yanındakiler mi yaptı?
“GİDİN VE GEORGE’DAN ‘HOŞ GELDİNİZ’ DUYMAYA DEVAM EDİN”
Her şeyi tartışmak için buradayız ama bu topraklardaki bin yıllık varlığımızı oluşturan varlıkların karşısında asla tek bir iş ortaya koyamayız. Sen git ve George’dan ‘Aferin’ demeye devam et. Adamlar gibi yanımızda yürüdüler ve sonra ortadan kayboldular. O ne söylüyor? Ben Davos’a gideceğim, sen ne yapacaksın Davos’ta. O zamanlar IMF’nin başında olan kişi yanımda Davos’ta. Adamlarınızı buraya gönderebilirsiniz, taksitleri alırsınız ama Türkiye Cumhuriyeti’ne talimat veremezsiniz dedim. IMF’ye olan borcumuzu sıfırladık ve bir daha koymadık. Ama bu CHP IMF ile müzakereye devam etti.
‘Biz bunu yok edeceğiz, Türkiye’de bunu yok edeceğiz’ diyorlar. Sen kimsin? Onu nasıl yok edeceksin? Türkiye’nin yapılanları yıkarak duracak bir yıkım ekibine değil, daha büyük işler yapacak AK Parti’ye, Cumhur İttifakı’na ihtiyacı var.
