Cumhurbaşkanlığı adaylığının görüşüldüğü ilk toplantıda 6’lı masada kriz çıktı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun diğer 4 parti tarafından aday gösterilmesine karşı İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş’ın isimlerini masaya getiren DÜZGÜN Partisi Genel Başkanı Meral Akşener, masaya Kılıçdaroğlu’nun isminin verildiğini söyledi. Bunun kendisine dayatılması gerektiğini ve önerisinin hiçbir şekilde tartışılmaması gerektiğini savunarak masadan ayrıldı. Akşener ertesi gün düzenlediği basın toplantısında köprüleri masaya tamamen fırlattı ve sert bir üslupla masayı hedef aldı. Uzlaşmanın ardından Akşener masaya döndü ve Kılıçdaroğlu’nun Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı olduğu açıklandı.
Akşener’in masadan kalkması ve ardından yaşanan gelişmeler uluslararası basın tarafından da yakından takip ediliyor.
“HER ZAMAN KRİZDEN BAŞARILI ÇIKTI”
Türkiye ve Doğu Akdeniz üzerine çalışan David Lepeska, BAE merkezli The National News gazetesinde yazdı. “Erdoğan bu kez nasıl toparlanacak?”20. yılına giren AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kriz fırtınası yaşadığı başlıklı yazıda, “Ama bunu daha önce yaşadı”söz konusu.
Erdoğan’ın siyasi hayatından ve mesleğinde karşılaştığı sorun ve zorluklardan uzun uzadıya bahseden Lepeska, Cumhurbaşkanı’nın krizlerden hep kazanarak çıktığını vurguladı:
“Yerel seçimleri (2019) bir kenara bırakırsak AK Parti, İslami kökleri ile yirmi yıllık iktidarında ülke genelinde hiçbir seçimi kaybetmemiş ve arka arkaya toplam 10 genel seçim ve referandum kazanarak düzenli olarak kendini bulmuştur. liderinin seçim desteğini yeniden kazanmanın ve gücü elinde tutmanın yeni yollarını buldu.
“ERDOĞAN’IN SİYASETTE SON YAŞADIĞINI SÖYLEMEK ZOR”
Türkiye’deki seçimler için “nispeten özgür, adil olmasa da”Yazar, Erdoğan’ın bu tıbbi sıkıntıları defalarca yaşadığını ifade ederek şu ifadeleri kullandı:
“Bir sonraki milletvekilliği seçiminin 2023’ün ortalarında yapılacağını göz önünde bulunduran birçok gözlemci, Sayın Erdoğan ve AK Parti’nin başta ekonomik sıkıntılar olmak üzere atılan yanlış adımlardan artan hoşnutsuzluğun son aşamalarında olduğunu düşünüyor.
Ancak uzun süre Türkiye’nin başında olan Cumhurbaşkanı’nın (Erdoğan) mesleğine dönüp baktığımızda, onun şaşırtıcı başarısını sağlayan türden bir an olabileceğini görüyoruz. Sayın Erdoğan’ın kaç kez bu tür zorluklarla karşılaştığını saymak zor.
“ONU GÜÇLÜ KILAN TAM OLARAK BU”
Sayın Erdoğan’ın bugün her zamankinden daha güçlü ve Türk siyasetinde belirleyici bir güç olduğuna şüphe yok.
Erdoğan bir kriz fırtınasıyla karşı karşıya ve partisinin oyları yüzde 30’un altında seyrederken, pek çok kişi onun günlerinin sayılı olduğuna inanıyor. Ama onu güçlü kılan tam da bu tür bir baskı olabilir.
“BÜYÜK STRES VE BASKI ALTINDA HER ZAMAN ÇÖZÜM BULDU”
Türkiye’de 2018’de yapılan son genel seçimlerde AK Parti oyların %42’sini alırken, cumhurbaşkanı adayı Erdoğan kişisel rekorunu kırarak %53’e yakın oy aldı. O zamandan beri çok şey oldu ama bu siyaset mesleğinin sona ereceğini tahmin etmekte yanılanların listesi uzun.
Sayın Erdoğan, sancılı krizlerden çıkmak konusunda gizemli bir ustalık sergilemekle kalmadı, yıllar içinde yaşanan gerilimlerden güç aldı ve büyük baskı altında siyasi çözümler buldu. Erdoğan hiçbir şekilde kırılmaz, yenilmez değil ama ille de kırılgan veya zayıf da değil.
